Hepimiz yanımızda bizimle olacak, bizim ile birlikte zorluklar karşısında dimdik durmamızda bize yardımcı olacak insanlar görmek isteriz. Bu her insanda bulunan aidiyet ihtiyacının bir sonucudur. Annemiz, babamız, kardeşlerimiz, çocuklarımız, eşimiz, sevgilimiz ve hatta evcil hayvanımız bize bu güzel duyguyu verebilirler. Ancak her yolculuğun da bir sonu olduğu gibi, kimi zaman gelir bu insanlar ile ayrılık girer aramıza.
Yas dönemi ise bu zaman devreye girer. Kendimizi büyük bir şok içerisinde buluruz ilk önce. Olayları, ne olduğunu anlamaya çalışırız. Ancak henüz çok taze olduğu için bu anlama süreci bizi zorlayabilir. Çünkü şok zamanlarında algılarımız sağlıklı çalışmaz. Normal zamanlarda yapmayacağımız davranışlar sergilemeye başlayabiliriz. Şok aşaması, yas döneminin ilk aşamasıdır.
İnkar Evresi
Bu aşama bittikten sonra ise devreye “inkar evresi” girer. Başımıza gelen bu ayrılık veya ölüm olayını reddetme eyilimi içerisinde buluruz kendimizi. Bazı insanlar bulunduğu ortamı terk edebilirler ve böylece durumdan uzaklaşmış olurlar ve durumu yok sayarlar. Bazıları ise kafayı dağıtmak amacıyla çeşitli aktivitelere yönelebilirler. Ayrılık ve ölüm sonrası alkol ve madde kullanımının artması gibi durumlar da gözlemlenebilir.
Pazarlık Aşaması
İnkar aşaması bittikten sonra da devreye, pazarlık aşaması girer. Bu aşamada birey, eğer ortada bir ayrılık varsa, ayrıldığı insan ile tekrar bir araya gelmek amacıyla belirli pazarlık yöntemleri uygulamaya çalışabilir. Sağlıklı bir akıl ile verilmemiş sözler de bu aşamada gerçekleşir. “Öyle olmasaydı, böyle olsaydı ayrılmazdık.” gibi düşüncelere sahip olabilir. Benim profesyonel görüşüme göre, pazarlık aşaması en zorlayıcı aşama olabilir.
Depresyon Aşaması
Pazarlık sonucunda istediğini alamayan birey bu sefer kendisini en kötü hissedeceği durumda bulur. Depresyon aşaması dediğimiz bu dördüncü basamakta birey, kendisini tarif edemediği bir üzüntü içerisinde bulur. Geçmiş hakkında, kaderi hakkında kimi zaman kendisini suçlayıcı bir dil ile konuşmaya ve düşünmeye başlar. Üzüntü duygusunu çok yoğun bir şekilde yaşayan birey, günlük yaşam aktivitelerini yaparken ya çok zorlanır yada hiç yapmaz. İştahsızlık, isteksizlik ve çok durgun bir ruh haline sahip olur. En uzun süren aşama bu olabilir. Yas döneminin en önemli aşamasıdır.
Depresyon aşaması, yavaş yavaş kabullenmeye doğru yönelebilir. Kabullenme evresinde birey, normal günlük hayatına geri dönmeye başlar ve genel olarak bir iyileşme hali gözlemlenir. Sonunda da yaraları iyileşmiş ancak küçük büyük izleri kalmış bir birey olarak hayatına devam eder.
Aslında her yaşadığımız olayda bu aşamalardan geçerken bulabiliriz kendimizi. Ancak bazı insanlar, hayat görüşleri, kişilik özellikleri, çocukluk dönemi yaşantıları doğrultusunda bu aşamalardan farklı farklı şiddetlerde geçebilir. İşte psikoterapi ve psikolog yardımı da burada devreye girmektedir.
Eğer bir yas ve ayrılık sürecinden geçiyorsanız ve bu durum sizi çok zorlamaya başladıysa, bir psikolog desteği almaktan lütfen çekinmeyin.
Kendinizi sevin dostlar.