inci psikoloji

Pendik/İstanbul

Doğu Mahallesi Papatya Sokak Yurttan Apartmanı no:17 Dare: 2

0552 844 26 26

10.00 - 20.30

Uyku Bozuklukları

Giriş:

Yaşamımızın büyük bir bölümünü uykuda geçiririz. Bu bağlamda kaliteli ve sağlıklı bir biçimde uyumak hayatımızda önemli bir yer taşımaktadır. Bu yazıda ilk önce normal uykunun işleyişi açıklanmış ve daha sonrasında uykuyla ilgili sorunlarla ortaya çıkan uyku bozukluklarından bazılarına yer verilmiştir.

Uyku:

Hayatımızın yaklaşık üçte biri uykuda geçmektedir. Aynı zamanda sirkadiyen ritmimizin yaklaşık üçte birini de pasif davranış evresi olan uykuda geçiririz (Gerrig ve Zimbardo, 2020). Elektroensefalograf yani kısaca EEG olarak bilinen araçla uyku incelendiğinde uykunun bir dizi farklı bölümden oluştuğu görülür. Bu bölümler farklı EEG aktivitesi örüntüleriyle birbirinden ayrılır. Uykunun birinci evresinde genel bir uyuşukluk hali vardır. İkinci evrede uyku iğcikleri görülür (Aleixo ve Baillon, 2018). Uykunun üç ve dördüncü evrelerinde rahat uykunun çok derin bir hali görülür ve burada nefes alışverişimiz ve kalp atış hızımız düşer (Gerrig ve Zimbardo, 2020). Bu 4 evreden sonra birdenbire EEG dalgaları hızlı ve uyumsuz hale gelir. Hâlâ tamamen uykuda olunmasına rağmen EEG örüntüsü tamamen uyanık olduğumuz zamankine benzerdir. Bu uykunun en derin evresidir ve ismini bu evrede yaşanan hızlı göz hareketlerinden alır. Uykunun bu bölümü REM olarak bilinir. Beyin uyarılmış olduğu halde kişi halen uykudadır. Artan kalp atışı, kasların rahatlaması ve tüm vücudun hareketsiz olması gözlenir. REM uykusu rüya görmekle en fazla ilişkilendirilen uyku evresidir (Aleixo ve Baillon, 2018).

İlk dört evrenin yaşandığı ve uyuyan kişinin REM göstermediği durumlara REM-dışı (NREM) uyku adı verilmektedir. Uykunun ilk 4 evresinden yani NREM uykusundan geçmek yaklaşık 90 dakika alır. REM uykusu yaklaşık 10 dakika sürer. Gece boyunca bu 100 dakikalık döngüden yaklaşık 4 ila 6 kez geçilir. Her döngü ile derin uykuda geçirilen süre (evre 3 ve 4) azalır ve REM uykusunda geçirilen süre artar (Gerrig ve Zimbardo, 2020). İnsanlar yetişkinliğe ulaştıklarında gecelerinin yaklaşık beşte birini REM uykusunda geçirirler (Santrock, 2021).

Uykunun, öğrenme, bellek ve duygudurumun düzenlenmesi ile ilişkili olduğu görülmektedir. Toplam uyku yoksunluğu çalışmaları fizyolojik ve bilişsel düzenlemede bozulma, REM uykusu yoksunluğu biliş ve duygulanımda bozulma, delta uykusunun yetersiz ya da hiç alınmadığı durumlar ise dinlenmemiş ve yorgun uyanma ile ilişkili bulunmuştur (Keskin ve Tamam, 2018). Uyku eksikliği aynı zamanda insanların motor becerilerini de engellemektedir (Gerrig ve Zimbardo, 2020). Bu bağlamlarda bakıldığında normal uyku döngüsünü geçirmenin ve kaliteli bir uyku uyanıklık döngüsü geçirmenin ne kadar önemli olduğu aşikardır.

Uyku yapısını ve kalitesini etkileyen çok sayıda (yaklaşık 85 farklı) uyku ile ilişkili bozukluk tanımlanmıştır (Türk Nöroloji Derneği, 2023: https://www.noroloji.org.tr/menu/98/uyku-tibbi). 

Uyku Bozuklukları:

  • İnsomnia

İnsomnia diğer bir deyişle uykusuzluk, uyku alamamaya yol açan kronik bir bozukluktur. Çabuk uykuya dalamama, uyurken sık sık uyanma veya sabah erken saatte uyanma insomnianın özellikleri olarak sayılabilir (Gerrig ve Zimbardo, 2020). Uykuya dalmakta, sürdürmekte zorluk ve/veya dinlendirici olmayan uyku yakınması (yeterli fırsat ve şart olmasına rağmen) eşlik eden gündüz semptomları (yorgunluk, dikkat eksikliği, duygudurum değişikliği vb.) ile karakterizedir (Algın, Akdağ &Erdinç, 2016).

İnsomnia uyku bozukluğunun pek çok çeşidi olduğu görülmektedir. Bunlardan birisi olan psikofizyolojik insomnia, genellikle bir stres sonrasında başlayıp devam eden ya da şiddetlenebilen özelliktedir. Temelde; artmış uyarılmışlık durumu ve uykuyu engelleyen öğrenilmiş düşünceler ile kendisini belli etmektedir. Kronik insomnia hastalarının büyük bir bölümünü psikofizyolojik insomnia hastaları oluşturur. Başlangıçta geçici bir stresör ile başlayan insomnia bu hastalarda uyuyamamanın verdiği gerginlik ve kaygıyla birlikte kronikleşir. Sıklıkla 20-40 yaşları arasında genç erişkin döneminde başlar. Kadınlarda daha sık görülür (Yılmaz ve Tuncel, 2014).

Psikofizyolojik insomnianın tedavisine baktığımızda farmakolojik tedavinin yanı sıra davranışçı yöntemlerle bilişsel tedavilerin beraber uygulandığı bilişsel-davranışçı terapi kullanılabilmektedir. Uyaran kontrol tedavisi, uyku kısıtlama tedavisi, paradoksal niyetlenme, uyku hijyeni eğitimi ve gevşeme yöntemlerinin tedavide kullanıldığı görülmektedir (Yılmaz ve Tuncel, 2014).

Paradoksal insomniaya baktığımızda objektif uyku ölçütlerinde yeterli uyku aldıkları gösterilmesine rağmen uykusuzluktan şikayetçi olan hastalardan söz edilmektedir. Tedavisinde farmakoloji, bilişsel davranışçı terapi ve kombinasyonları kullanılabilmektedir (Yılmaz ve Tuncel, 2014).

Psikiyatrik/mental hastalık varlığı, semptomların mental hastalık düzeyi ile ilişkili olması ile mental duruma bağlı insomnia görülebilmektedir. Altta yatan hastalığın tedavisi önceliklidir. Bilişsel davranışçı terapi uygulanabilmektedir. Ayrıca farmakolojik tedavi de uygulanır (Yılmaz ve Tuncel, 2014).

  • Uyku ile İlişkili Solunum Bozuklukları

Uyku ile ilişkili solunum bozukluklarına baktığımız zaman karşımıza uyku apne bozuklukları çıkmaktadır. Uyku apnesi üst solunum yollarında görülen, kişinin uyurken nefes almayı bırakmasına yol açan bir hastalıktır. Bu olduğunda kandaki oksijen seviyeleri düşmeye başlar ve acil durum hormonları salgılanmaya başlar. Uyuyan kişi uykusundan uyanarak yeniden nefes almaya başlar (Gerrig ve Zimbardo, 2020).

  • Hipersomni ile Seyreden Santral Hastalıklar

Çok uyuma anlamına gelen hipersomnia, aşırı uykululuk ve gündüzleri uyuma eğilimi olmak üzere iki türdür, hipersomnia hastalıklarının arasında yer alanlardan biri narkolepsidir (Erdem, 2020: https://www.erdempsikiyatri.com/uyku-ve-uyku-bozukluklari).

Narkolepsi gündüz karşı konulamaz ve birdenbire uykuya dalma semptomuyla görülür. Bazen katapleksi ile görülebilir. Katapleksi, duygusal bir heyecanlanma sonucunda (gülme, öfke, korku, şaşırma veya açlık) kaslarda zayıflık ve kas kontrolünün yitirilmesi ile kişinin aniden yere düşmesidir. Narkolepsisi olan kişiler REM uykusuna hızlıca girerler, bu hız rüya benzeri imaj görmelerine sebep olabilir. Bazen bu imajlar korkulu halüsinasyonlar şeklinde de olabilir (Gerrig ve Zimbardo, 2020).

Narkolepsinin farmakolojik olmayan tedavi yaklaşımlarına bakıldığında uyku hijyeninin sağlanması görülebilir. Ayrıca küçük yaşlardan itibaren ömür boyu görülebildiğinden iş seçiminde yardımcı olunmalıdır (Yılmaz ve Tuncel, 2014).

Gündüz aşırı uykululukla karakterize olan idiyotipik hipersomni; gün içinde ve gece, uzun uyku periyoduna rağmen, uyku ihtiyacının devam ettiği, sabah uykululuğun belirgin olduğu bir uyku bozukluğudur. Tedavisinde, ilaç tedavisiyle davranışsal yaklaşımlar önerilmektedir (Yılmaz ve Tuncel, 2014).

  • Sirkadiyen Ritim Uyku Uyanıklık Bozuklukları

En sık görülen tip, gecikmiş uyku fazı bozukluğudur. Uyuma saatlerini erteleyerek geç uyanırlar. Büyük çoğunluğunun semptomları ergenliğe geçiş ve ergenlik döneminde ortaya çıkar. Sabaha karşı uyuma eğilimi vardır. Öğleden sonra veya sabahın geç saatlerinde uyanırlar. Uyku süreleri ve kaliteleri normal seviyede olmasına rağmen iş ve okul hayatlarına göre uykularını düzenlemeye çalıştıklarından gece uyuyama ve gün içinde de özellikle sabah saatlerinde uykululuk tarzında yakınmaları olur (Yılmaz ve Tuncel, 2014). Alışılmış normal kabul edilen süreçten önce uyunan uyku süreciyle karakterize olan tip ise erken uyku fazı bozukluğudur (Yılmaz ve Tuncel, 2014).

  • Parasomniler

Parasomniler, uykuda ortaya çıkan anormal davranışlarla seyreden uyku bozukluklarını tanımlamak için kullanılır. En sık bilinen uyurgezerliktir, ancak yatak içinde oturma etrafa bakma, garip hareketler yapma, bağırma, çığlık atma ve vurma gibi pek çok şekilde ortaya çıkabilir. Genellikle küçük yaş gruplarında izlenir ve yaşla birlikte görülme sıklığı azalır (Türk Nöroloji Derneği, 2023: https://www.noroloji.org.tr/menu/98/uyku-tibbi).

NREM veya REM uykusuna özgü olabileceği gibi, her iki uyku evresinde de ortaya çıkabilen parasomniler vardır. NREM parasomnileri başlığı altında konfüzyonel uyanıklık, uyurgezerlik ve uyku terörü yer almaktadır (Yılmaz ve Tuncel, 2014). Uyurgezerlik sorunu olan bireyler uykudayken yataklarından kalkıp gezerler. Uyurgezerleri uyandırmak sanıldığı gibi tehlikeli değildir, sadece aniden uyandırıldıktan sonra şaşkınlık geçirebilirler. Yine de kendi başına uyurgezerlik tehlikeli olabilir. Çünkü bilinçli farkındalıkları olmadan etrafta gezmektedirler (Gerrig ve Zimbardo, 2020). Farmakolojik olmayan tedavilerinde tetikleyici faktörlerin önlenmesi ve hastanın atak sırasındaki güvenliğinin sağlanması gereklidir (Yılmaz ve Tuncel, 2014).

Uyku terörü, çocukluk döneminde özellikle 5-7 yaşlarında sık görülür. NREM uykusu sırasında aniden yatakta doğrulmayı takiben yüzde korku ifadesi ile bakınma, göz bebeğinin genişlemesi, yüzde kızarma, terleme, çarpıntı, sık nefes alıp verme gibi otonom belirtilerin eşlik ettiği, ağlama, bağırma, çığlık atma ve anlamsız sesler çıkarma ile şekillenir. Farmakolojik olmayan tedavisinde diğer NREM parasomnilerinde olduğu gibi tetikleyici faktörlerin önlenmesi gerekir (Yılmaz ve Tuncel, 2014).

REM parasomnileri başlığı altında REM uyku davranış bozukluğu (RDB), yineleyici izole uyku paralizisi ve kâbus bozukluğu yer almaktadır. REM uyku davranış bozukluğu (RDB), REM uykusu esnasında oluşan, konuşma, gülme, haykırma, yakalama, boşluğa yumruk atma, tekmeleme, ayağa kalkma veya yataktan sıçrama gibi uykuyu bozan veya yaralayıcı potansiyeli olan anormal veya yıkıcı hareketlerle karakterizedir. Genellikle 50 yaştan sonra ortaya çıkar. Nispeten erkek cinsiyet yatkınlığı vardır (Yılmaz ve Tuncel, 2014).

  • Uyku ile İlişkili Hareket Bozuklukları

Uyku ile İlişkili Hareket Bozuklukları içinde en sık görülen hastalık Huzursuz Bacaklar sendromudur (HBS). Hastalar geceleri dayanılmaz şekilde bacaklarını hareket ettirme isteği duyarlar. Belirtileri hastadan hastaya değişkenlik gösterir. Hastaların çoğu bacaklarındaki rahatsız edici hisleri tarif etmekte güçlük çekerler. Sıklıkla ‘uyuşma’ ya da ‘karıncalanma’ şeklinde tarif edilir. Bacakları hareket ettirmek ve germek ise yakınmaları geçici ve kısa bir süre için azaltır.  İyi uyuyama sonucu gün içinde yorgun olabilirler. Yine bu nedenle mesleki ve sosyal yaşamları aksayabilir. Gün içi uykululuk hali HBS’nin yarattığı sorunlardan sadece biridir. Bu hastalar sıklıkla araba ya da uçak yolculukları, sinema, tiyatro ve iş toplantıları gibi uzun süreli oturma zorunluluğunu bulunan durumlarda çok zorlanırlar (Türk Nöroloji Derneği, 2023: https://www.noroloji.org.tr/menu/98/uyku-tibbi).

Özet:

EEG adı verilen bir aletle inceleme yapıldığında uykunun çeşitli evrelerden oluşan bir yapıda olduğu görülmüştür. Uykunun, öğrenme, bellek ve duygudurumun düzenlenmesi ile ilişkili olduğu ve uyku yoksunluğunda bazı sorunlarla karşılaşıldığı görülmektedir.

Bu uyku döngüsünün sağlıklı bir şekilde ilerlememesi ve bu döngüde çeşitli sorunlar görüldüğünde çeşitli uyku bozuklukları karşımıza çıkmaktadır. Bu yazıda insomnia, uyku ile ilişkili solunum bozuklukları, hipersomni ile seyreden santral bozukluklar, sirkadiyen ritim uyku uyanıklık bozuklukları, parasomniler ve uyku ile ilişkili hareket bozukluklarının altında yer alan bazı uyku bozuklukları ele alınmıştır.

Asya Deniz Çaylan

Kaynaklar:

Alexio, P. ve Baillon, M. (2018). Biyolojik psikoloji: Çizgilerle hayatta kalma rehberi (1. Baskı). (G. İnan Kaya, Çev.). İstanbul: Sümer Kitabevi. (Orijinal çalışma basım tarihi 2008)

Algın D. , Akdağ G. ve Erdinç O. (2016). Kaliteli uyku ve uyku bozuklukları / Quality sleep and sleep disorders. Osmangazi Tıp Dergisi, 38(1): 29-34. https://dergipark.org.tr/tr/pub/otd/issue/20472/218029. 

Erdem Psikiyatri. (2020). “Uyku Bozuklukları ve Uyku Bozukluğu Tedavisi”. (Erişim Tarihi: Mayıs 2023). https://www.erdempsikiyatri.com/uyku-ve-uyku-bozukluklari. 

Gerrig, R.J. ve Zimbardo P.G. (2020). Psikolojiye giriş: Psikoloji ve yaşam (19. Baskı). (G. Sart, Çev.). Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık. (Orijinal çalışma basım tarihi 2009)

Keskin N. ve Tamam L. (2018). Uyku bozuklukları: Sınıflama ve tedavi. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi, 27(2): 241-260. https://dergipark.org.tr/tr/pub/aktd/issue/32181/346010. 

Santrock, J. W. (2021). Yaşam boyu gelişim: gelişim psikolojisi (13. Baskı). (G. Yüksel, Çev.). Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık. (Orijinal çalışma basım tarihi 2011)

Türk Nöroloji Derneği. “Uyku Tıbbı”. (Erişim Tarihi: Mayıs 2023). https://www.noroloji.org.tr/menu/98/uyku-tibbi.

Yılmaz, H. ve Tuncel, D. (2014). Uyku bozukluklarında tedavi rehberi. Ankara, Türk Nöroloji Derneği. https://www.noroloji.org.tr/TNDData/Uploads/files/uyku%20bozukluklar%C4%B1%202014.pdf.