Günlük hayatta yaşadığımız sosyo-ekonomik problemler, ilişki sorunları, aile problemleri gibi durumlar ruh yapılarımızda yıkıcı etkiler oluşturabilmektedir. Son zamanlarda ruhsal sağlığımız bozulmaya, bedensel yorgunluğumuz artmaya ve psikolojik sağlamlığımızın aldığı hasar gün geçtikçe artmaya başladı.
Nedir Bu Psikolojik Sağlamlık?
Psikolojik sağlamlık; yaşadığımız zor deneyimlerle ve aniden gelişen olaylar karşısında baş edebilme potansiyelimiz ve uyum sağlayabilme kapasitemizdir. Kişinin kendini iyileştirebilme gücünü temsil eder.
Stresle başa çıkabilme potansiyelimizle ters orantılıdır. Ne kadar stresliyseniz, hayatın getirilerine ne kadar uyum sağlamakta güçlük çekiyorsanız ve esneklik yapabilme kapasiteniz ne kadar kısıtlıysa psikolojik sağlamlığınız risk altında demektir. Bu riskin getirileri ise hayattan tat almama, bedensel semptomlar, mutsuzluk, kaygı, ilişkilerde bozulmalar gibi sonuçlar doğurmaktadır.
Yaşamı olduğu gibi kabul edenler, anda kalabilen , yaşadığı anın keyfini çıkarabilen bireyler ruhsal anlamda kendilerini çok daha güçlü ve iyi hissederler.
Ruhsal sağlığımız;
- Zorlayıcı yaşam koşulları,
- Sosyo-ekonomik durumumuz,
- Geçmiş yaşantılarımız,
- Ebeveynlerimizin davranışları,
- Sosyal ilişkilerimiz,
- Salgınlar, deprem gibi afetlerden etkilenmektedir.
Bu yıkıcı durumların arasında bazen kendimizi sıkışmış ve kötü hissedebiliriz. Ancak bu zorlantıdan kendimizi nasıl koruyabileceğimizi öğrenmek mümkün.
Her Yeni Gün Yeni Bir Umut Demektir.
Bu yeni günde kendimizi daha iyi hissetmek ve kendimizi korumak adına neler yapabiliriz bir bakalım.
- Bedenimize odaklanarak hissettiğimiz duyguları önemsemekle başlayabiliriz.
- Kendimizi, ruhumuzu ve bedenimizi dinlendirdiğimiz ufak molalar verebiliriz.
- Kendimizi değerli hissedeceğimiz aktiviteler yapabiliriz.
- Olumsuz ve yakınan iç sesimizi olumlu cümlelerle değiştirebiliriz.
Kendimizi önemsediğimiz , sağlıklı günlere…
Psikoterapist / Psikolojik Danışman
Nurcan Akdeniz
