inci psikoloji

Pendik/İstanbul

Doğu Mahallesi Papatya Sokak Yurttan Apartmanı no:17 Dare: 2

0552 844 26 26

10.00 - 20.30

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

Nedir?

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), sık sık zihni meşgul eden, istenmeyen ve bireyi rahatsız eden düşünceleri, fikirleri zihinden uzaklaştırmak için yapılan, irade dışı yinelenen hareketlerle (kompulsiyon) karakterize bir tür bozukluktur.
Obsesyon, kişinin zihnine istenmeden gelen, kişide rahatsızlık ve sıkıntıya neden olan, anksiyete yarattığı halde kişinin bundan kendini kurtaramadığı, yineleyici, zorlayıcı, benliğe yabancı, sürekli düşüncelerdir. Örneğin, çevreden tükürük, mikrop gibi kir bulaşması veya kişinin çevreye kir bulaştırması, kontrolünü kaybetme ve saldırgan davranışta bulunma korkusu, tekrarlayan ve kontrol edilemeyen cinsel düşünceler, dinle ve ahlaki değerlerle aşırı uğraşma vb.

Kompulsiyon (zorlantı) ise, saplantılı düşünceyi (obsesyon) zihinden uzaklaştırmak için yapılan, kişinin yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (el yıkama, sıraya koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemlerdir. Yararı olmaz, kişiyi yorgun düşürür.
İstem dışı düşüncelerin akla gelmesi bireyde olumsuz duygular oluşturmakta ve kişi, olumsuz duygulardan korunmak için kaçınma davranışları geliştirebilmektedir. Örneğin, rahatsız eden düşünceyi akla getirmemeye çalışmak veya kirli olduğunu düşündüğü kişi ve nesnelerden uzak durmak gibi. Kişi rahatsız edici düşüncelere (obsesyonlar) yol açan durumdan kaçınamadığı zaman ilgili obsesyonu etkisiz hale getirmek için kompulsiyonlara başvurabilmektedir. Obsesyonun oluşturduğu sıkıntı, kompulsiyonun yerine getirilmesi ile hafifletilmiş olur.
OKB’li olan çoğu kişi kendisinin farkındadır; saplantı ve zorlantılarının mantıksız ve zorlayıcı olduğunu bilirler ancak yine de bunu kontrol edemezler. Saplantı ve zorlantılar karmaşıklaştıkça daha da rahatsızlık verici olurlar. Bazı kişiler her gün saatlerini alacak ritüeller oluşturur. Böyle bir durumda belirtiler şiddetli olarak kabul edilir çünkü bireyin hayatının birçok kısmını ve çoğunlukla da ilişkileri, işi veya okulu olumsuz yönde etkiler.

Belirtileri

OKB tanısı konulan bireyler saplantılar (obsesyon) ve zorlantılar (kompulsiyon) olmak üzere iki ana belirti gösterir.

Bulaşma Obsesyonu ve Temizlik Kompulsiyonu

Kişinin bedeninin ve giysilerinin kir, toz, mikrop, idrar ve diğer beden salgıları ile kirleneceğine ilişkin takıntıları ve bu takıntıların yarattığı sıkıntıyı gidermek için yaptığı yıkama, temizleme veya olası bulaştırıcı nesnelerden kaçınma kompulsiyonlarıdır.

Kuşku Obsesyonu ve Kontrol Kompulsiyonu

Kişi gaz ocağı, kapı, kilit gibi nesnelerin açık kalmış olabileceğinden, elektrikli aletlerin fişlerinin prizde takılı kalmış olabileceğinden kuşku duyar (kuşku obsesyonu) ve emin olmak için tekrar tekrar kontrol etme gereksinimi duyar (kontrol kompulsiyonu). Bazen insanlara elinde olmadan zarar vereceği şeklinde obsesyonlar da olabilir (saldırganlık obsesyonu).

Cinsel İçerikli Obsesyonlar

Zaman zaman OKB’li kişilerde kendine, yaşına, toplumdaki yerine hiç yakıştıramadığı bir biçimde, cinsel içerikli obsesyonlar bulunur.

Dini İçerikli Obsesyonlar

Kişi kendini inanç ve görüşlerine tam karşıt bir biçimde ve çok yoğun sıkıntı yaratacak şekilde dini içerikli takıntılı düşünceleri düşünmekten alıkoyamaz. Genellikle dindar kişilerin günah sayılan düşüncelerin akla gelmesi şeklinde ortaya çıkar.

Simetri/Düzen Obsesyon ve Kompulsiyonları

Kişinin her şeyi yerli yerinde düzgün ve sırasında olması gerektiğini düşünme ve hissetmesiyle ilgili obsesyonlardır.

Sayma Kompulsiyonları

Bazı OKB’li kişiler herhangi bir günlük aktiviteyi belirli bir sayıya kadar saymadan yaparsa işinin rast gitmeyeceğini düşünerek sayma davranışında bulunurlar.

Biriktirme ve Saklama Kompulsiyonları

Birçok şeyin gereksinim duyulmamasına rağmen satın alınması, sahip olunan hiçbir şeyi atamama tarzındadır.

Nedenleri

Herhangi bir kesinlik kazanmamasına karşın OKB’nin nedeni olarak birkaç varsayım üzerinde durulmaktadır.
OKB’li bir aile bireyinin olması, kişide de OKB görülme olasılığını yükseltmektedir.
Çocukluk çağı travmalarına (örneğin, cinsel istismar) maruz kalmak kişinin ileri yaşamında OKB’nin ortaya çıkmasında rol oynamaktadır.
Ödipal dönemdeki olumsuz yaşantılar ve tuvalet eğitimindeki yanlış tepkiler ileride OKB’ye sahip olma riskini artırmaktadır.
Mükemmeliyetçilik, titizlik, ayrıntıcı olma, fazla ahlaki değerlere sahip olma, fazla sorumluluk hissi gibi belirli kişisel özelliklere sahip kişiler, OKB’ye yatkın kişiler olarak değerlendirilmektedir.

Psikolog Beyzanur Orduluoğlu