inci psikoloji

Pendik/İstanbul

Doğu Mahallesi Papatya Sokak Yurttan Apartmanı no:17 Dare: 2

0552 844 26 26

10.00 - 20.30

Narsistik Kişilik Bozukluğu

Narsistik kişilik bozukluğu, kişinin kendini aşırı önemli, özel ve benzersiz olarak görme, başkalarının onayını veya hayranlığını arama, empati ve ilişki kurma becerilerinde eksiklik, başkalarının ihtiyaçlarını görmezden gelme veya küçümseme gibi belirtilerle karakterize edilen bir kişilik bozukluğudur. Bu kişiler genellikle kibirli, kendini beğenmiş, başkalarını küçümseyen, manipülatif ve duygusal olarak hassas olabilirler.

Narsistik Kişilik Bozukluğu Olan Însanlar

Kendi yetenekleri, becerileri ve başarıları hakkında abartılı iddialarda bulunabilirler. Başkalarının onayını arama, sürekli dikkat çekme ihtiyacı ve hayranlık arayışı nedeniyle, sık sık başkalarını etkilemek için yalan söyleyebilirler. Empati eksikliği nedeniyle, başkalarının duygularını anlamakta zorlanırlar ve genellikle başkalarının ihtiyaçlarını göz ardı ederler.

Narsistik kişilik bozukluğu olan insanlar, güçlü bir özgüven duygusu hissetmelerine rağmen, eleştiriye ve başarısızlığa karşı son derece hassas olabilirler. Bu hassasiyet, saldırganlık, öfke patlamaları ve intikam alma davranışlarına yol açabilir. 

  • Kendini özel ve benzersiz hissetme: Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, kendilerini özel ve benzersiz olarak görürler ve bu nedenle diğer insanlarla aynı kuralların ve standartların geçerli olmadığını düşünürler.
  • Hayranlık arayışı: Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, sürekli olarak başkalarının hayranlığını veya takdirini ararlar. Bu, genellikle abartılı bir şekilde kendilerini övme ve ilgi odağı olma isteği şeklinde ortaya çıkar.
  • Empati eksikliği: Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, başkalarının duygularını anlamakta zorlanırlar ve genellikle başkalarının ihtiyaçlarını göz ardı ederler. Bu, başkalarına karşı duyarsız ve ilgisiz görünmelerine neden olur.
  • Kibirli davranışlar: Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, kendilerine güçlü bir özgüven duygusu veren büyük bir ego sahibi olabilirler. Bu, başkalarını küçümsemek, eleştirmek veya aşağılamak şeklinde davranışlara yol açabilir.
  • Başarıya abartılı önem verme: Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, kendi başarılarına abartılı bir önem verirler ve bunları sürekli olarak öne çıkarırlar. Başkalarının başarılarına veya yeteneklerine saygı duymakta zorlanabilirler.
  • İlgisizlik veya aşağılama: Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, başkalarının ihtiyaçlarını veya düşüncelerini görmezden gelerek onları küçümseyebilirler. Bu, insanların kendilerine yakın hissetmelerini zorlaştırır ve genellikle insanlar arasında gerginliklere yol açar.
  • İlişki kurma sorunları: Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, empati eksikliği nedeniyle, sağlıklı ilişki kurmakta zorlanabilirler. Başkalarının duygularına saygı duymak, iletişim kurmak ve empati göstermek gibi becerilerde eksiklikleri olabilir.

Narsistik Kişilik Bozukluğunun Nedenleri

Tam olarak anlaşılmamıştır. Ancak, bazı faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Bu faktörler arasında biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörler yer almaktadır.

Genetik faktörler: Narsistik kişilik bozukluğunun aile öyküsüyle ilişkisi vardır. Araştırmalar, narsistik kişilik bozukluğu olan kişilerin ailelerinde bu bozukluğa sahip başka bireylerin de bulunabileceğini göstermiştir.

Çocukluk dönemi deneyimleri: Çocukluk dönemi deneyimleri, narsistik kişilik bozukluğunun gelişiminde önemli bir rol oynayabilir. Özellikle, aşırı övgü veya aşırı eleştirinin yapıldığı, çocuğun özgüveninin yaralanabileceği ve aile içindeki duygusal istismarın yaşandığı ailelerde narsistik kişilik bozukluğu daha sık görülebilir.

Zorlayıcı ebeveynler: Narsistik kişilik bozukluğu olan kişilerin ebeveynleri genellikle aşırı kontrolcü, zorlayıcı ve baskıcıdır. Bu tarz ebeveynlik, çocuğun özgüvenini sarsarak narsistik kişilik bozukluğunun gelişmesine neden olabilir.

Narsistik kişilik bozukluğu olan kişilerin belirtileri, genellikle erken yetişkinlik döneminde başlar ve yaşamlarının çeşitli alanlarında sorunlara yol açabilir. Tedavisi genellikle psikoterapi ve bazen ilaç kullanımını içerir.

Psikolog Beyzanur Orduluoğlu