Kaplumbağaların en güvenli alanları kabuklarıdır. Onun içerisinde ömürlerini geçirirler . Biyolojik ihtiyaçlarını gidermek için bazen o kabuktan çıkıp besinlerini alırlar. Bu esnada çevreden biri müdahale ettiğinde, dokunmaya çalıştığında korkup kendilerini kabuklarına tekrar çekerler.
Bazılarımızın hayatı tam da bunun gibidir.
Kendi kabuğunun içinde, sosyal hayatı uzaktan izleyen, biriyle temas etmekten korkan , güvendiğinde zarar görebileceğini düşünerek yakınlaşmaktan tedirgin olan kişilerdir.
Güven Duymakta Güçlük Çeken Kişiler
Güven duymakta güçlük çeken bu kişiler için yeni bir ilişki kurmak, biriyle sohbet etmek, konu açmak çok güçtür. İlişki kurmak onlar için cehennemdir. Kurduğu ilişkilerde de mesafenin değişmesi onları rahatsız eder. Yakın ilişki kurduğu birinin uzaklaşması, uzağında olan birinin onun yakınına gelip iç dünyasına girmeye çalışması onlar için en ürkütücü durumdur.
Bu kişiler birine minnettar olmamak için hep kendi kendine yetmeye çalışmış, kendi dünyasında kendi kendine yaşamını sürdürmüş kişilerdir. Yardım istediğinizde koşa koşa gelen, hediye aldığınızda mahcup olan, sahip olduğu şeyleri aradaki mesafenin aynı kalması uğruna feda eden kişilerdir.
Hep bu gelgit içinde yaşamını sürdüren yapı sosyalleşmekte, diğer insanları anlamakta, empati yapmakta, duygularını ifade etmekte güçlük çeker.
Onlara en iyi gelen şey ise güven duyduğu kişilerle birlikte olmaktır.
Anlamaya Çalışmak
Sizin de etrafınızda böyle yakınlarınız varsa onlar için yapabileceğiniz en iyi şey onları anlamaya çalışarak, yargılamadan duygusuz etiketini vurmadan önce duyguları deneyimleterek yanlarında olduğunuzu hissettirebilirsiniz.
Bazen hepimiz böyle hissedebiliriz.
Ne yapsam şimdi?
Yakınlaşsam yanarım uzaklaşsam donarım…
Ne kalabiliyorum ne gidebiliyorum…
Psikolojik Danışman Nurcan AKDENİZ